Galatasaray’a öyle bir gol attı ki. Kapo Kokoç

Bir yaz sonuydu, köylerde incir dallarından, Maranzul incirleri sarkıyordu.
1982 yılında Akçaabat‘ın Darıca beldesi kıyılarında, çarşaf gibi denizde oltalara
Çinakopların vurduğu günlerde dünyaya gelmişti.
Mahalle arasındaki 5’te half- time, 10’da biter maçlarından sonra, Darıca Gençlerbirliği Kulübü’nde ilk kez lisanlı olarak futbolla tanıştı.
Sırası ile Erzurum Demirspor, Akçaabat Tütünspor, Değirmenderespor, Trabzon Karadenizspor, Ofspor’da ve Ünyespor’da forma giydi. Ön libero oynuyor.
Orduspor ile 2010 sezonunun ara transfer döneminde anlaşma sağlamış, Mor-Beyazlılarda da forma giymişti.
Orduspor formasıyla ilk karşılaşmasına; 27 Ocak 2010 tarihinde Türkiye Kupası’nda ne tesadüf ki, Trabzonspor karşılaşmasıyla çıkmıştı. 2012-2013 sezonunun yaz transfer döneminde ise yani 10 yıl önce, 1. Lig ekiplerinden 1461 Trabzon’a transfer olmuştu.
Çorumspor, Kocaeli Darıca Gençlerbirliği, Hekimoğlu Kulüplerinde de forma giymiş, en son bir yıl Trabzon Süper Amatör takımlarından 1461 Soğukspor’da futbola noktayı koymuştu.
Takım kaptanı olarak başarılı bir sezon geçiren ve beyefendi kimliği ile dikkatleri üzerine çekmişti.
Ardından antrenörlük yaşantısına soyundu. Henüz daha işin en başında, ilk deneyimine amatör kümede yardımcı hoca olarak Akçaabat Tütünspor’da başladı, ardından 3. Lig ekiplerinden Yomraspor’da yardımcı antrenör olarak ilk kez kenar kulübede yer aldı.
Evli ve Emir Asaf isminde11 yaşında bir erkek çocuk babası. Karadeniz Teknik Üniversitesi Spor Akademisi mezunu. Oynadığı takımların çoğunda kaptanlık pazubandı taktı. O yüzden takım içerisinde adı kaptanlık anlamına gelen kısaca ‘’Kapo’’kaldı.
Kim? Emrullah Kokoç
*
1461 Trabzon’a 2. gelişinde sezonun başında ilk 11’e girmekte önce zor haftalar yaşadı. Formayı kaptıktan sonra da bir daha bırakmadı ve kaptanlık pazubandını da yine koluna takmıştı.
61 numaralı formayı hemen hemen bir çok maçta başarıyla giydi.
Ayda Bin 500 lira maaş aldı, o dönem. Bir yılda taksit taksit aldığı toplam da sadece 150 bin Lira’ya oynadı.
Sahada 90 dakika ayak basmadık yer bırakmadan koşan ve tam bir mücadele ve beyefendilik örneği sergiledi. Bordo mavililerin A takımına ise alınmadı . Ankaraspor’dan ciddi bir teklif aldı. Yıllığı 350 bin lira ya 2 yıllık sözleşme karşılığında, gitti.
Gittiğinde 1461 Trabzon takımıyla olan sözleşmesi bir yıl daha devam ediyordu.
1461’in istifa eden dönemin çok başarılı yöneticilerinden biri olan Çoşkun Kantekin’in ‘Emrullah Kokoç Adamdır.’ dediği kişi. Aslında bu yazının başlığından da bu cümleden esinlendim dersem doğrudur.
Ankaraspor’un başına geçtiği sezon Osman Özköylü, onu ısrarla istemişti. Trabzonspor’un o günkü teknik patronu olan Mustafa Reşit Akçay ise kendisini A takıma almak yerine ona: ‘’ Ankaraspor’a gitmek istersen bonservis konusunda yardımcı olurum.‘’ dedi.
Yaşı 31 idi. Örneğin; Ya Zokora’nın yaşı kaçtı aynı sezon? ‘ 33 ’
Zokora, onun gibi, adam gibi oynadı mı çoğu maçta? Yüreğini sahaya koydu mu? Rakibin kramponlarına kafasını uzattı mı? Tartışılır… Neymiş Emre Belezoğlu’nun barış elini sıkmamış, çok iş!
Yılda yaklaşık ne alıyordu bazı yabancı oyuncular Trabzonspor’da o sezon biliyor musunuz?
4 trilyon Lira. Evet, evet yanlış duymadınız, 4 trilyon Lira yıllık maaş alan vardı. Zokora ve adını hatırlayamadığım takımdaki bir kaç yabancı futbolcu arkadaşı ile beraber ödemeleri gecikti diye, kulübe protesto çekmişlerdi.
Belli bir tarihe kadar da ödeme yapılmazsa, dosya FİFA’lık olacaktı, hatta bazı oyuncuların dosyaları da FİFA’lık olmuştu. Zokora’nın yerinde, diyelim Kokoç yani kendisi olsa idi ve ya başka bir yerli oyuncu olsaydı, Trabzonspor kulübü’ne, protesto çeker miydi? Hayır.
Kendi çocuklarımıza ne zaman sahip çıkacağız arkadaş, başka takımlara uçup gittikten sonra mı?
*

Emrullah Kokoç, anlatıyor: ‘’ Hiç unutamadığım; 2012 yılında Türkiye Kupası’nda birkaç takım eledik ve Galatasaray ile eşleştik. Tek maç eliminasyon usulü oynanacak karşılaşma ve İstanbul’da. Herkes fark yiyeceğimi konuşuyor. Eleyen grup maçlarına kalacak. İstanbul’da oteldeyiz. Kaptan olarak öğle yemeğine erken indim. Masada oturuyorum. Santraforumuz Mustafa Tiryaki geldi, oturdu. Arkadaşlar yemeğe inene kadar onunla sohbet ediyoruz. Bana dedi ki: ‘’Kapo ya, bu akşam ne olur maç?’’ Ben de kendisine ‘’Eleyeceğiz. İnanıyorum içimde öyle bir his var.’’ dedim ama bana karşı yüz ifadesinden şunu anladım Mustafa’nın ‘Hadi canım der gibiydi.’ Velakin akşam maçta durum 1-1 iken bir ara topu önümde gördüm sanırım 20-22 metre kadar bir mesafe vardı. Kafamı kaldırdım baktım. Tam kalenin karşısındayım. Kalecileri Ufuk idi sanırım. Gördüm, baktım ve topa vurdum. Top filelere gidince o anda ne yapacağımı şaşırdım. Değişik bir duyguydu. Birde baktım, takımdaki diğer on kişi üzerime çullanmış ben altta çime yapıştım. Koskoca Galatasaray’ı, Trabzonspor’un 3. Lig’deki bir pilot takımı olarak elemiştik.’’ 1.Lig ekibi 1461 Trabzon ekibi, süper Lig’deki güçlü rakibini elemek uğruna 90 dakika savaşmaktan vazgeçmemişti. Che Guevara’nın dediği gibi: ‘’Kaybettiğin tek savaş, uğrunda savaşmaktan vazgeçtiğindir.’’
Anlatırken bir ara sanki o ana giden Kapo:’’Maçtan önce Galatasaray’ı elemenin primi adam başı 4 bin Lira idi. O zaman iyi paraydı. Tribünde başkanımız Sadri Şener de maçı izlemişti. Maç sonrası bir restauranta yemeğe gittik. Baktık başkanımızda masadaydı bizi bekliyordu. O da orada bize dedi ki: ‘ Arkadaşlar bu akşam beni çok mutlu ettiniz 4 bin Lira da A takım olarak ben ekliyorum primlere dedi ve 8’er bin Lira galibiyet primi almıştık. Bu arada eşim, henüz bir yaşında olan bebeğimizi annesiyle evde bir örtünün içine koymuş. Ayakta duru vaziyette birer uçlarından tutmuşlar sağa solla sallıyorlardı uyutmak için, bir yandan da maçı seyrediyorlarmış televizyonda. O ara ben golü atınca ellerini sevinçle havaya kaldırmışlar bağırarak, tabi bizim çocuk yere düşmüş. Neyse ki bir şey olmamış.’’ diyince gülüştük.
Kokoç, futbol hayatına bir nokta koyduktan sonra, Antalya’da UEFA- B Antrenörlük Kursları’nı bitirdi. Yomraspor’da yarım dönemden sonra, bu sezon başında Trabzonspor’un altyapısında U16 takımında göreve başladı.
Yeni çıktığı bu tozlu, taşlı, dikenli, acı, tatlı, antrenörlük yolunda; Kapo Kokoç için, yeni bir macera başlıyor artık!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir